Ekrem Çulfa Website Konuşmacı Tv Konuk Medya Yazar Aile Evlilik Çift Danışmanı Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Tavsiye Öneri Teşekkür Şikayet Teklif Adres Telefon Kroki Seda T. İstanbul Esenler Fotoğrafçı – Armut.com
![]()
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra Kara 05557493919
busra.kara@icloud.com
Depremin İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkisi
06/11/2020 Ülkemizdeki
en büyük afet tehdidinin deprem olduğu bilinmektedir. Her yıl çok veya az
şiddetli birçok deprem meydana gelmektedir. Geçmişte ülkemizde birçok yıkıcı
deprem olduğu gibi şimdi ve gelecekte de birçok deprem olacağı bir gerçektir. İnsanlar
bu olaylar sonucunda sadece fiziksel ve ekonomik olarak değil psikolojik olarak
etkilenmektedir. Yer kökenli doğal afetler dünyanın hemen hemen her yerinde
görülen ve afet boyutuna gelebilen doğa olaylarıdır. Afet yaşandığı anda kişi,
psikolojik şoka girmekte ve dona kalmaktadır. Şok etkisi kişinin bütün bedenine
yayılmaktadır. Bu şok etkisi bedenin psikolojik savunma mekanizmasıdır. Bazı
bireylerde ise bu davranışın tam tersi görülmektedir. Kişi panik halinde ve
durmadan hareket etmektedir. Doğal afet, ölüm, kaza vb olaylar travmatik
durumlar olarak adlandırılmaktadır. Afetler,
yaşamı büyük ölçüde sekteye uğratan fiziksel, sosyal ve psikolojik kayıplara
yol açarak dünyanın güvenilir bir yer olduğu konusunda inanç duygumuzu sarsan
olaylardan oluşmaktadır. Psikolojik kayıplardan etkilenme durumu ise kişiden
kişiye değişen bir kavramdır. Afet sonrası yaşanan ilk psikolojik davranışlar
akut durum olarak adlandırılmaktadır. Bu aşamada insanlarda olayın şokuyla;
mantıklı düşünme yetisinde azalma, yaşanan olaya inanamama, korku, öfke
krizleri, güvensizlik gibi duygular ortaya çıkmaktadır. Davranışsal olarak;
alkol ve sigara kullanımında artış, uykusuzluk veya aşırı uyuma, kabus görme,
az veya aşırı yemek yeme, dikkat bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
İkinci aşama, tepki aşamasıdır. Bu aşamada afeti yaşayan insanlar, afeti
hatırlatan her türlü durumdan kaçınmak istemektedir. Korku, endişe,
huzursuzluk, depresyon, yalnızlık hissi gibi duygular gözlemlenmektedir. Üçüncü
aşama diye tabir edeceğimiz iyileşme aşamasında ise; afet sonrası verilen
olumsuz tepkilerde azalma görülmektedir. Afeti yaşayan birey artık iyileşme
belirtileri göstermekte ve hayata karşı ilgi duymaya, gelecek ile ilgili
planlar kurmaya başlamaktadır. Afetzede artık kendini duygusal ve fiziksel
açıdan toparlamaya başlamaktadır. Deprem
sonrası yaşanan ilk saatler panik ve keder yoğunluğu taşıyan dram yoğunluğu
yüksek olan saatlerdir. İnsanlar büyük telaş içinde olmaktadır. Daha sonraki
birkaç hafta içinde depremzedelerdeki psikoloji yerini bundan sonraki hayatının
nasıl olacağı sorununu düşündürmektedir. İlk günlerdeki panik ve çaresizlik
yerini, yaşama yeniden nasıl başlanır arayışlarına bırakmaktadır. Yeniden evde
yaşayabilme, yeniden işe dönme arzusu gibi düşünceler belirmeye başlamaktadır.
Devlet ve yerel yönetimlerin, hasar onarımı ve yeniden eski hale dönüş
çalışmalarına başladığı görülmektedir. Psikoloji araştırmalarına göre afetlerin alkolle
ilgili sorunlar, depresyon, şiddet, yaygın anksiyete bozuklukları ve TSSB
üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. TSSB, afetten kurtulanlar arasında yaygın olarak
incelenen psikolojik bozukluk olduğu ortaya konmaktadır. Afete bağlı stres
tepkilerini fizyolojik ve psiko-duygusal tepkiler olarak sınıflandırılmakta ve
açık ve gözlemlenebilir davranışlarda bu stres tepkilerinin ortaya çıktığını
öne süren araştırmacılar bulunmaktadır. Bu doğrultuda yapılan araştırmalarda,
bulgular afet sonucunda fiziksel veya psikosomatik hastalık, alkolle ilgili
sorunlar, aile stresi, şiddet ve saldırganlık olasılığının arttığını ortaya
koymaktadır. Afetlerde
psikolojik destek; afet sonrası ortaya çıkabilecek psikolojik bozuklukların
önlenmesi, aile ve toplum düzeyinde ilişkilerin yeniden kurulması ve
geliştirilmesi, etkilenenlerin normal yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi
kapasitelerini fark etmeleri ve dayanma güçlenmelerinin sağlanması, toplumda
gelecekte ortaya çıkması muhtemel afet ve acil durumlarla başa çıkma
becerilerinin artırılması, yardım çalışmalarının desteklenmesini içeren ve afet
döngüsünün her aşamasında yürütülen çok disiplinli hizmetler bütünü olarak
ifade edilmektedir. Afet sonrası oluşan olumsuz durumlarla başa çıkabilmenin
temelinde, psikolojik destek çalışmaları büyük rol oynamaktadır. Psikolojik
destek, afet yönetiminin iyileştirme safhasının en önemlisi safhasıdır.
Psikolojik destek, afetzedeleri rahatlatmak, yönlendirmek, ortaya çıkan negatif
durumlarla başa çıkma yöntemlerini öğretmekle toplumun eski psikososyal haline
geri dönmesine yardımcı olmaktadır. Deprem
afeti bütün insanları psikolojik olarak etkilemektedir. İnsanlar bu
olumsuzluktan kurtulabilmek için kendi imkanlarını kullanmaktadır. Profesyonel
olarak destek alan insan sayısının az olması Türk halkının psikolojik destek
alma konusundaki ön yargılarından kaynaklanmaktadır. Bu ön yargının oluşmaması
için profesyonel destek verecek olan psikoloğun kişiye özel yaklaşımlarda
bulunması ve davranması gerekmektedir. Bu
deprem başta olmak üzere yaşadığımız her türlü can ve mal kaybı yüksek
depremlerde alınacak en büyük ders; depremin insanı doğrudan öldürmediği,
yıkıma ve can kaybına neden olan durumun sağlam olmayan yapılardan
kaynaklandığı gerçeğidir. KAYNAKÇA Adams, P. R., & Adams, G. R. (1984). Mount Saint Helen’s
Ashfall: Evidence for Bayhan
N., Gül H., 2001. Deprem El Kitabı. Zaman Cep Kitapları, İstanbul. 125 s. Aydın,
D. (2014). Afet Sonrası Psikososyal Destek Uygulamaları.12 Mayıs 2014,
http://www.ihhakademi.com/wp-content/uploads/2014/01/AFETSONRASI-DESTEK.pdf. Canbolat
B., Erberik A., Tüydeş H., Karaesmen E., 2006. Deprem. ODTÜ Yayıncılık, Ankara.
152 s. Karancı,
N., 2008. Afet Zararlarını Azaltmada Psikolojinin Önemi, Afet zararlarını
azaltmanın temel ilkeleri, JICA türkiye ofisi, yayın no: 2, s51-59, Ankara. Şahin
C., Sipahioğlu Ş., 2003. Doğal Afetler Ve Türkiye. (2. Baskı). Gündüz Eğitim ve
Yayıncılık, Ankara. 472 s. Uzm. Klinik Psk.
Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BİR İLİŞKİDE SÜREKLİ KENDİ İSTEDİĞİNİ YAPTIRMAK İSTEYEN BİRİYLE NASIL BAŞ EDİLEBİLİR? - 09/06/2022 |
İletişimde ve ilişkilerde en büyük problemlerden biri de bir tarafın sürekli kendini haklı görmesi ve sürekli her istediğini yaptırmaya çalışmasıdır. |
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022 |
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir. |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022 |
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir. |
SUÇLULUK DUYGUSU - 07/04/2022 |
Eğer ortada bir hata varsa, suç işlendiyse veya haksızlık yapıldıysa o zaman yaşanan suçluluk duygusu çok insani ve olması gereken bir duygudur. Suçluluk duygusu olaya bağlı olarak yeri ve zamanında yaşandığında zararlı bir duygu olmamaktadır. |
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022 |
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır. |
İNSANLARIN BİRBİRİNE BENZEYEN VE İSTENMEYEN KİŞİLERİ DÖNGÜ OLARAK HAYATINA ÇEKMESİNİN NEDENLERİ - 18/02/2022 |
İlişkilerde her zaman bir denge olmalı, bazen biri idare ederken bazen de diğeri idare etmelidir. Bir ilişkide sürekli aynı kişi alttan alıyorsa veya idare ediyorsa orada bir sorun var demektir. |
İLİŞKİDE DEĞERSİZ HİSSETMEYE NEDEN OLAN DAVRANIŞLAR - 11/02/2022 |
Değersizlik duygusunu her insan hissedebilmektedir. Bunun cinsiyet, yaş, sosyoekonomik durum vs. gibi etkenleri bulunmamaktadır. |
BİLİŞSEL ÇARPITMALAR - 21/01/2022 |
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin duygularını ve bununla bağlantılı fizyolojik ve davranışsal tepkilerini etkileyen, herhangi bir durum değil, o duruma ilişkin kişinin yaptığı yorumlardır. |
EKONOMİK KRİZ VE İNSANLARA ETKİLERİ - 16/01/2022 |
Ekonomide yaşanan krizlerin toplumlar üzerindeki temel sosyoekonomik etkileri gelirin azalması, işsizlik ve bunların sonucu olarak yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesi,sosyal sınıflar arasındaki gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artmasıdır |
![]() |