Ekrem Çulfa Website Konuşmacı Tv Konuk Medya Yazar Aile Evlilik Çift Danışmanı Yaşam Koçu Öğrenci Koçu Tavsiye Öneri Teşekkür Şikayet Teklif Adres Telefon Kroki Seda T. İstanbul Esenler Fotoğrafçı – Armut.com
![]()
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra Kara 05557493919
busra.kara@icloud.com
PANDEMİNİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ
06/06/2021
Çağımızın en büyük küresel sorunlarından biri olan doğal afetler, gün
geçtikçe daha çok insanın etkilenmesine neden olmaktadır. Afetler, toplumun
tamamını ya da bir kesimini fiziksel, ekonomik ve sosyal açıdan etkileyerek
rutin hayatı durduran veya değiştiren, insanlığın baş etmede yetersiz
kalabildiği doğa, teknoloji ya da insan kaynaklı olaylardır. Dünyada görülen
beş tip afet vardır: Jeolojik afetler, Klimatik Afetler, Biyolojik Afetler,
Sosyal Afetler ve Teknolojik Afetler. Afetler hem bireyi hem de toplumu
ekonomik, sosyal ve psikolojik olmak üzere farklı boyutlarda etkilemekle
birlikte çeşitli kriz durumları oluşturmaktadır. Afet sonrası ortaya çıkan
kriz, doğrudan bireyi ya da dolaylı olarak içinde bulunduğu küçük grupları
etkileyerek olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Afet sonrası oluşan ve acil
olarak psikolojik destek gerektiren olaylar kriz olarak tanımlanabilmektedir. Kriz
ortamları travmaları tetiklemekle beraber her bireyi aynı yoğunlukta
etkilememektedir. Psikolojik tepkiler afetin şiddetine, kişinin afet öncesi
yaşam deneyimine ve kişilik özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Afet sonrası yaşanan ilk aşama akut dönemdir ve bu aşamada bireylerde
fizyolojik uyarılma, mantıklı düşünememe, yaşananların gerçek olduğuna inanmama
ile öfke, gerginlik, suçluluk, çaresizlik, korku, üzüntü ve endişe gibi duygular,
davranışsal olarak aşırı bir uyarılmışlık durumu, yerinde durmama, içki/sigara
kullanımında artış, uyku problemleri ve iştahta değişiklikler gözlenebilmektedir.
Dikkat ve bellek ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Afetlerle ilgili
tekrarlayan düşünceler ve imgeler gözlenebilmektedir. Afet sonrası ikinci aşama
afetzedenin afetle ilgili her türlü uyarandan kaçındığı tepki aşamasıdır.
Gerginlik, huzursuzluk, korku gibi duygular ve depresyon yaşanabilmektedir.
Afetzedeler kendilerini yalnız hissedebilmektedirler. Gördükleri rüyalar ve
kabuslar onları rahatsız edebilmektedir. Birey, çevresindekiler zarar gördüğü
ve kendisine bir şey olmadığı için suçluluk hissedebilmektedir. Afet sonrası
üçüncü ve son aşama iyileşme aşamasıdır. Afete verilen tepkiler azalmaktadır.
Birey günlük hayatla ilgilenmeye, gelecek planları yapmaya başlamakta ve
duygusal açıdan da toparlanmaktadır. Bazı bireyler diğerlerine göre afetlerden
daha ağır bir psikolojik etki görebilmektedir. Afetler bazı bireylerde ruhsal hastalıkların
başlamasına veya bireylerin ruhsal rahatsızlıklarının nüksetmesine yol
açabilmektedir. Salgın hastalıklar toplumda çeşitli psikolojik sorunlara yol
açabilmektedir. Epidemi, pandemi gibi durumlar beraberlerinde izolasyonları,
karantinaları, toplumsal kısıtlamaları, ekonomik etkileri, sosyal sorunları
getirmektedir. Bu durumlar toplumun her kesiminde mental olarak sorunlar ortaya
çıkarabilmektedir. Pandeminin insanların psikolojilerine ve mental sağlıklarına
etkisi basit korkulardan, intihar düşüncelerine kadar genişleyebilmektedir.
Daha önce gerçekleşen SARS salgını sırasında yapılan araştırmalarda depresyon,
anksiyete panik atak, uykusuzluk, psikotik semptomlar, deliryum, travma sonrası
stres bozukluğu ve intihar eğilimi gibi birçok durum bildirilmektedir.
Covid-19’un geniş çaplı bir pandemiye dönüşmesiyle beraber, psikolojik
etkilerinin de gündeme gelmesi kaçınılmaz bir hal almaktadır. Pandeminin başlarında
araştırmacılar özellikle Covid-19 tanılı hastaların, bu hastaların temaslı
olduğu karantina altındaki kişilerin, ateş kliniği olan hastaların, vakaların
ailelerinin, yakın çevrelerinin ve sağlık çalışanlarının mental sağlığının
korunması gerektiğini vurgulamaktadır. Psikolojik etkiler cinsiyet, yaş,
Covid-19 ile ilgili kişisel deneyim, izolasyon süresi, medya maruziyeti, sosyal
destek gibi birçok faktör ile ilişkili olduğu saptanmaktadır. Salgınların
beraberinde getirdiği karantinaların insanlar üzerinde birçok olumsuz
psikolojik duruma yol açtığı gösterilmektedir. Daha önceki salgınlarda
karantina altına alınan bireylerle yapılan çalışmalarda depresyon, anksiyete, stres,
sinirlilik, uykusuzluk, travma sonrası stres bozukluğu, mental yorgunluk gibi
birçok durum bildirilmektedir. Psikolojik sıkıntıların erken tespitinin ve
toplumun mental sağlık için ihtiyaçlarının belirlenmesinin, salgınlarda
psikolojik müdahalelerin geliştirilmesini kolaylaştıracağı düşünülmektedir. Fiziksel acıların yanı sıra, bu karantinanın kişisel ve nüfus
düzeylerinde ruh sağlığı ve refahı üzerindeki sonuçları çok farklıdır. Ülke
çapında uygulanan kitle karantinası ve kontrol kaybı gibi faktörler nedeniyle
kitle histerisi, kaygı ve sıkıntı ortaya çıkmaktadır. Ailelerin ayrılmaya,
hastalık sürecinin belirsizliğine, yetersiz kaynak sağlanmasına, finansal kayıplara,
genellikle bir pandeminin erken safhasında medya aracılığıyla uygunsuz iletişim
yoluyla büyütülen risk algısına verdiği tepkiler ile bu olumsuz psikolojik
süreçleri yoğunlaştırmaktadır. Önceki salgınlar, karantinanın psikolojik
etkilerinin sinirlilik, enfeksiyona yakalanma ve enfeksiyonu aile üyelerine
yayma korkusu, öfke, karışıklık, hayal kırıklığı, yalnızlık, inkâr, endişe,
depresyon, uykusuzluk, umutsuzluk ve intihar gibi sonuçlara ulaşabileceğini
bildirmektedir. Karantina sonrası psikolojik etkiler, önemli sosyoekonomik sıkıntı ve
finansal kayıplara bağlı psikolojik belirtileri içerebilmektedir. Bir diğer çok
önemli husus, karantinaya alınan insanlarla ilgili ayrımcılık, şüphe ve mahalle
tarafından kaçınma, mülklere ilişkin güvensizlik, işyeri önyargısı ve
salgınların kontrol altına alınmasından sonra bile sosyal olaylardan geri
çekilme şeklinde damgalanma ve toplumsal ret olarak belirtilmektedir. Sağlık
hizmeti sağlayıcılarının da karantinaya alınmaları ve psikolojik olarak sürekli
olarak daha fazla etkilenmeleri nedeniyle halktan daha fazla damgalanma
algılamaları muhtemeldir. Çin'de yapılan çevrimiçi bir anket, Çin'in genel nüfusu arasındaki
COVID-19 epidemisinin başlangıç durumu sırasında acil psikolojik tepkileri ve
ilgili faktörleri incelemektedir. %16,5'i orta ila şiddetli depresif
belirtiler; %28,8'i orta ila şiddetli anksiyete belirtileri ve %8,1'i orta ila
şiddetli stres seviyeleri bildirmektedir. Katılımcıların çoğunun (%84,7) günün
20-24 saatini evde geçirdiklerini, %75,2'si ise COVID-19 ile ilgili aileleri
için endişe taşıdığını ifade etmektedirler. Mevcut sağlık bilgisi miktarı çoğu
için tatmin edici bulunmaktadır (%75,1). Kadın cinsiyeti, öğrenci durumu,
spesifik fiziksel semptomlar (örneğin, kas ağrısı, baş dönmesi) ve kendi
kendini puanlamış sağlık durumu gibi özellikler, salgının daha büyük psikolojik
etkisi, daha yüksek stres, anksiyete ve depresyon seviyeleri ile anlamlı
derecede ilişkili bulunmaktadır. Spesifik, güncel ve doğru sağlık bilgileri ile
özel ihtiyati önlemler daha düşük psikolojik etki ve daha düşük stres,
anksiyete ve depresyon düzeyleri ile ilişkili bulunmaktadır. Sağlık sistemine olan inanç eksikliği, enfekte olmanın sonuçları
hakkındaki korkuları arttırabilmektedir. Kaygı, koronavirüsün psikolojik
etkisinde tekrar eden bir temadır. KAYNAKÇA Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, İçişleri
Bakanlığı, https://www.afad.gov.tr/ (E.T: 17.04.2020). Karancı, A. N. (2008). Afet Zararlarını Azaltmada
Psikolojinin Önemi. M. Kadıoğlu, & E. Özdamar içinde, Afet Zararlarını
Azaltmanın Temel İlkeleri (s. 51-58). Ankara: JICA Türkiye Ofisi Yayınları. Kukuoğlu, A. (2018). Doğal Afetler Sonrası Yaşanan
Travmalar ve Örnek Bir Psikoeğitim Programı. Afet ve Risk Dergisi 1(1), 39-52. Maunder, R., Hunter, J., Vincent, L., Bennett, J., Peladeau,
N., Leszcz, M. (2003). The immediate psychological and occupational impact of
the 2003 SARS outbreak in a teaching hospital. CMAJ, 168:1245–1251. Robertson, E., Hershenfield, K., Grace, S.L., Stewart,
D.E. (2004). The psychosocial effects of being quarantined following exposure
to SARS: a qualitative study of Toronto health care workers. Can J Psychiatr,
49:403–407. Wang, C., Pan, R., Wan, X. (2020). Immediate
Psychological Responses and Associated Factors during the Initial Stage of the
2019 Coronavirus Disease (COVID-19) Epidemic among the General Population in
China. Int J En viron Res Public Health, 17(5):1729.11 Xiang Y-T, Yang Y, Li W, Zhang L, Zhang Q, Cheung T, et
al. Timely mental health care for the 2019 novel coronavirus outbreak is
urgently needed. The Lancet Psychiatry. 2020;7 (3):228-9. Zhang J, Lu H, Zeng H, Zhang S, Du Q, Jiang T, et al. The
differential psychological distress of populations affected by the COVID-19
pandemic. Brain, behavior, and immunity. 2020 Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA busra.kara@icloud.com |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
BİR İLİŞKİDE SÜREKLİ KENDİ İSTEDİĞİNİ YAPTIRMAK İSTEYEN BİRİYLE NASIL BAŞ EDİLEBİLİR? - 09/06/2022 |
İletişimde ve ilişkilerde en büyük problemlerden biri de bir tarafın sürekli kendini haklı görmesi ve sürekli her istediğini yaptırmaya çalışmasıdır. |
İLİŞKİLERDE KURTARICI ROLE SAHİP OLMAK - 30/05/2022 |
Kurtarıcı olmak senin kendi sorumluluğunda olmamasına rağmen karşıdakinin her şeyiyle ilgili kendini sorumlu hissetmen yada onun sana bunu yüklemesidir. |
OKUL ÖNCESİ DÖNEMİ ÇOCUKLARA CİNSEL EĞİTİM - 25/04/2022 |
Çocukların kendi fiziksel özellikleri hakkında bilgi vermek, karşı cinsten hangi açılardan farklı olduğunu aktarmak, iyi ve kötü dokunuşları ayırt edebilmesini öğretmek gerekir. |
SUÇLULUK DUYGUSU - 07/04/2022 |
Eğer ortada bir hata varsa, suç işlendiyse veya haksızlık yapıldıysa o zaman yaşanan suçluluk duygusu çok insani ve olması gereken bir duygudur. Suçluluk duygusu olaya bağlı olarak yeri ve zamanında yaşandığında zararlı bir duygu olmamaktadır. |
HAYIR DİYEMEMEK NASIL İLETİŞİM VE İLİŞKİ SORUNLARI YARATIR? - 25/03/2022 |
Bir insan karşısındaki kişiye hayır diyemiyorsa öncelikle neden hayır diyemediğini bulması gerekmektedir. Bu durumda ya bir beklenti vardır ya da o kişiyle ilgili korkup kaygılanılan bir şey vardır. |
İNSANLARIN BİRBİRİNE BENZEYEN VE İSTENMEYEN KİŞİLERİ DÖNGÜ OLARAK HAYATINA ÇEKMESİNİN NEDENLERİ - 18/02/2022 |
İlişkilerde her zaman bir denge olmalı, bazen biri idare ederken bazen de diğeri idare etmelidir. Bir ilişkide sürekli aynı kişi alttan alıyorsa veya idare ediyorsa orada bir sorun var demektir. |
İLİŞKİDE DEĞERSİZ HİSSETMEYE NEDEN OLAN DAVRANIŞLAR - 11/02/2022 |
Değersizlik duygusunu her insan hissedebilmektedir. Bunun cinsiyet, yaş, sosyoekonomik durum vs. gibi etkenleri bulunmamaktadır. |
BİLİŞSEL ÇARPITMALAR - 21/01/2022 |
Bilişsel çarpıtmalar, bireyin duygularını ve bununla bağlantılı fizyolojik ve davranışsal tepkilerini etkileyen, herhangi bir durum değil, o duruma ilişkin kişinin yaptığı yorumlardır. |
EKONOMİK KRİZ VE İNSANLARA ETKİLERİ - 16/01/2022 |
Ekonomide yaşanan krizlerin toplumlar üzerindeki temel sosyoekonomik etkileri gelirin azalması, işsizlik ve bunların sonucu olarak yaşam standartlarının olumsuz yönde değişmesi,sosyal sınıflar arasındaki gelir eşitsizliğinin ve yoksulluğun artmasıdır |
![]() |