sor çöz yöntemi, dr ekrem çulfa, Ekrem, Culfa, Aile, Danışmanı, ilişki, uzmanı, Çift, Evlilik, Terapisti, Uzmani, Danışman, yaşam, koçu, koç, koçluk
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/EkremCulfa
  • https://www.twitter.com/drekremculfa

Ekrem Çulfa Aile Evlilik Çift Danışmanı                  Tel: 0533 373 81 23  E-Posta:ekremculfa@gmail.com

    • Kreş,Anaokulu,Okul,Dernek ve Tüm Kuruluşlara Talebe Göre Konuşmalar Yapıyor Seminerler Veriyoruz
    • Bu alana bir metin ekleyebilir ve özelliklerini ayarlayabilirsiniz.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam298
Toplam Ziyaret1226654
Üyelik Girişi
Köşe Yazıları
Aile Evlilik Çift Danışmanı Ekrem Çulfa 05057675885
Nur Viralin Sunduğu Hayatta HerŞey Var Tv Programındaki Canlı Yayınlarım

Çocuk Ergen Psikologu 05333738123
Gold Suggestions in Child Adolescent Education

Çocuk Ergen Yetişkin Psikoloğu 05333738123
ÇOCUKLAR NEDEN TIRNAKLARINI YERLER? ÇOCUKLARDA TIRNAK YEMENİN NEDENLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

çocuk gelişim uzmanı Suzan SEVİNDİK
ÇOCUKLAR NEYİ UNUTMAZ

Ebru Uzunboy
NEDEN AİLE DANIŞMANI?

İstanbul Aile Danışmanı Sevinç Bakan Kılıç 05057675885
SINAV KAYGISI Sınav kaygısı; sınav sırasında önceki öğrenmelerin etkili bir şekilde kullanılıp, başa

İstanbul Anadolu Yakası Psikologlar Pedagoglar
SPESİFİK FOBİ

İstanbul Psikolog Pedagog Üsküdar Kadıköy 05057675885
Yargıtay'dan #boşanmış #babaları kızdıracak #çocuk kararı!

NLP Uzmanı; Mentör, Navigatör, Restoratör ŞEMS TERLAN
KARAR ÂNI

Psikolog Esra Çakır 05333738123
Aile İçi Şiddet

Psikolojik Danışman Tuğba Tari 05057675885
ÇEVRİMİÇİ (ONLİNE) PSİKOLOJİK DANIŞMA NE ZAMAN VE HANGİ DURUMLARDA YARARLI ?

Semra Güngör
TRİKOTİLLOMANİ ( Saç Koparma Hastalığı)

Sosyolog Psikolog Büşra Gümüş 05333738123
İnsan Doğasında Bencil Midir?

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra Kara 05557493919
“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”

Uzman Klinik Psikolog Pedagog Randevu Telefon numarası 05333738123
Narsistik Kişilik Bozukluğuna Yaklaşım

Uzman Klinik Psikolog Sabiha Sabiha Işık 0530 122 11 02
Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Uzman Psikolog Sinem Sayışman 0505 767 5885
MOLA VERMENDE BİR SORUN YOK

Ekrem Çulfa Instagram
Ekrem Çulfa Twitter
Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Saat
Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra Kara 05557493919
busra.kara@icloud.com
DANIŞANA ÖNERİ NİTELİĞİNDE ÖRNEK MEKTUP
11/11/2020

Değerli Danışanım,

Sorunlarını kendi içinde yaşayarak başkaları ile paylaşmadığını görüyorum. İyi veya kötü yaşanan bütün olayları ikinci doğru bir kişi ile paylaşılmasının insanlarda rahatlama hissi uyandırdığı bilinmektedir. Aynı zamanda yaşanan probleme bir çözüm yolu bulamıyorsanız, paylaştığınız kişi size bu konuda bir fikir veya en kötü ihtimalle bir ipucu vererek zihninizde bir ışık yanmasına sebep olabilmekte ve bu da sizin çözüm bulmanıza yardımcı olabilmektedir.

Diğer taraftan yaşanan sorunları sürekli düşünmek insanın hayatını zihinsel ve fiziksel olarak yıpratan bir durumdur. Sürekli sorunları düşünmektense bu sorunu nasıl çözebilirim, nasıl bir yolda ilerleyebilirim, neler yapabilirim gibi sorularla ilerlemek daha etkili ve yararlı olabilmektedir. Yaşadığımız durumlar bizi korkutabilir ve bu korkuyu tekrar yaşamak istemeyebiliriz ve sürekli tekrar olma ihtimalini düşünürüz. Konu veya durum her ne olursa olsun, ihtimallerle yaşamak hayat kalitesini fazlasıyla düşürmekle birlikte o anı kaçırmamıza sebep olabilmektedir. Yaşanan güzel durumlara, düzelmelere odaklanmaktansa eski sorunların tekrar yaşanacağına odaklanmak kişinin kendi psikolojisini de bozabilmektedir.

Geçmişte yaşanan problemlerinizin bugününüzü etkilemesine izin vermek, yaşanan olaylara odaklanıp daha çok üzülmeye ve yıpranmaya sebep olabilmektedir. Eskiden yaşanan problem şu an da yaşanmıyorsa ve bir düzelme söz konusu ise şu ana odaklanıp, keyfini çıkarmak hem kendiniz hem de karşınızdaki kişi için daha olumlu ve verimli olacaktır. Aynı şeyleri tekrar yaşar mıyım diye düşünerek şu an ki düzelmiş ve düzelmekte olan hali yaşayamamaya sebep olmaktadır. Eskiye odaklanarak, yaşananları sürekli düşünmek, anı yaşayamamak insanı mental ve fiziksel olarak yormakla birlikte strese de sebep olabilmektedir. Çoğu insanın günlük hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelen stres öyle bir şeydir ki kişinin hayatını olumlu da etkileyebilir olumsuzda etkileyebilir. Stres dediğimiz durum, fazla stres, yetersiz stres, iyi stres ve kötü stres olarak kategoriye ayrılmaktadır. Bireyin amacı kötü stresi alt seviyede, iyi stresi ise yüksek seviyede tutmak olmalıdır. Eğer bunun tam tersi olursa yaşam kalitesinde düşmeler yaşanır. Oysaki yaşam kalitesini olabildiğince iyi tutmak, kişinin yaptığı işte, özel hayatında ve sosyal çevresinde daha mutlu ve verimli olmasını sağlamaktadır. Stresi korkulacak değil yönetilecek bir şey olarak görüp, yönetmek için olumlu adımlar attığımızda stresi yenmiş oluruz.

Her insan özel hayatında sorunlar yaşayabilmektedir. Bu noktada önemli olan kısım bu yaşanan problemler konusunda kişilerin ne yapmak istediği, çözüm yolu arayıp aramadığıdır. Eğer ikili ilişkide yaşanan sorunlardan dolayı ne kadar mutsuz olursak olalım yaşanan sorunları kabullenip bunlarla yaşamaya çalışırsak, bir yerden sonra bu iki tarafında daha çok yıpranmasına sebep olabilmektedir. Bunun yanında, yaşanan sorunları yine aynı şekilde kabullenip fakat bu sefer çözüm yolu aramaya gittiğimizde, çaba gösterdiğimizde her şey çok farklı olmaktadır. Çözüm yolu bulunduğunda ve bu yolun üstüne düşüldüğünde kişilerde farkındalık oluşup olumlu düzelmeler meydana gelmekte ve bu düzelmeler meydana geldikçe kişi kendini iyi hissederek bulduğu çözüm yolunda daha hızlı adımlarla ilerleyebilmektedir.

İnsanlarla ilişkilerde sabırlı olmak veya olabilmek ve kendimizi sakin tutmak veya tutabilmek önemli bir husustur. Bu hususu karşımızdaki için değil önce kendimiz için yapmamız gerektiğini bilmeliyiz. Bir olaya sinirlendiğimizde aniden tepki göstermek benim ne yararıma olur? Yararı mı olur yoksa zararı mı olur? İlk düşünmeniz gereken soru budur. Aniden gösterilen tepki mi o olayı çözmemizde bize yardımcı olur yoksa 5-10 saniye derin heves alıp o sırada düşünerek ve derin nefesler sonucu birazda olsa sakinleşerek konuşmaya başlamak mı? İkinci düşünmemiz gereken ise ani tepkiler veya sinirlenmeler karşımdaki kişi ile olan problemimi veya problemimizi çözer mi? Eğer çözmezse daha kötü bir hale getirir mi? Sakin olmak veya olabilmek belki de problemi çözmek için ilk adım olabilir mi?

Yaşanılan ikili ilişkilerde sorun üçüncü bir konu ise örneğin; iş veya sosyal çevre, bu durumlarda problem yaşamamak adına karşılıklı olarak anlaşarak evin kapısından girmeden önce sorunları dışarıda bırakma kararı alınmalıdır. Bu gibi çözümler kişiler üzerinde olumlu etki yaratarak, kendi ilişkilerine odaklanmalarına, kendileriyle ilgili konuşmalarına ve iletişimlerinin güçlenmesine sebep olmaktadır. İnsan ilişkilerinde iletişim kopukluğu en büyük problemlerden biridir. Eğer her iki tarafta birbirini anlayarak sağlıklı bir iletişim kurarsa, diğer problemlerinde üstesinden gelmek bir o kadar kolay olmaktadır.

Karşı tarafa anlayışla yaklaşarak sorunlarını dinlemek, ona önem verdiğini göstermek, değerli hissettirmek her iki taraf içinde büyük bir kazançtır. Birbirlerini anlayan ve dinleyen bireyler hem özel hayatında hem de sosyal hayatında daha mutlu ve huzurlu olmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalarda bunu desteklemektedir. 

İnsanın kendine de vakit ayırması bu hususta en önemli olan faktörlerden biridir. Hayatı olabildiğince dolu dolu yaşamak veya en azından kendimiz için kendimizi mutlu etmek için ufakta olsa yapılan etkinlikler, alınan minik hediyeler büyük önem taşımaktadır. İnsan önce kendini mutlu etmeli ki özel hayatında, iş hayatında ve sosyal hayatında da mutlu ilişkiler kurabilsin. Mutluluk günlük yaşamda önemli bir kavramdır. Bunun farkına varmak ve hayatımızı ona göre yaşamak bize büyük artılar sağlamaktadır. Mutluluk denen kavram, bireyin sahip olduğu olumlu ve olumsuz duygulara ve yaşamdan aldığı doyuma ilişkin olarak yaptığı öznel ve bilişsel bir değerlendirme sürecidir. İnsanın mutlu olması hoşnutluk yaratan biyolojik ve psikolojik bir durumdur. Mutlu olmanın ne kadar önemli olduğunun farkındalığını kazanmak insan olarak bizleri bir adım ileriye taşıyabilmektedir. Bunun yanında kendi mutluluğumuz için harcadığımız emeği ve çabayı aynı şekilde özel hayatımızda karşımızdakinin mutluluğu içinde harcamalıyız. Karşılıklı verilen değerler ve mutluluk ikili ilişkilerde bizi daha çok motive etmektedir.

Bilimsel araştırmalarda, evlilik, karşılıklı olarak beklentilerin karşılanmasına, fiziksel ve duygusal ihtiyaçların elde edilmesine aracılık eden, iş birliği ve dayanışmayı sağlayan ilişki biçimi olarak tarif edilmektedir. İnsan yaşamını psikolojik, sosyal, ekonomik vb. yönlerden etkileyen evlilik, bireylerin mutlu olmaları ve bu ilişkiden doyum sağlamaları beklenmektedir. Bu doyum, çiftlerin ilişkiden ne beklediğini ne ile memnun olduğunu ve eşlerden her birinin partneri ile kurduğu duygusal ilişkiden ne derece memnun kaldığını içeren bir kavramdır. Aynı zamanda bireyin duygusal yönlerini, herhangi bir sorunu ela alma, çözüm üretme, aile kurallarını oluşturma gibi yönleri de içermektedir.

Sizin de yaşamış olduğunuz durumları ele aldığımızda, sizden istediğim yazmış olduğum bu yazıyı şimdi tekrar odaklanarak okumanız.

Okurken ilk olarak bireysel anlamda varsa hangi konularda eksikliğiniz ve fazlalığınız olduğunu,

İkinci olarak özel hayatınızda varsa hangi konularda eksikliğiniz ve fazlalığınız olduğunu,

Üçüncü olarak sizce eşinizin varsa hangi konularda eksikliği ve fazlalığı olduğunu,

Dördüncü olarak elinizde bir sihirli değnek olsaydı, varsa kendinizde ve eşinizde değiştirmek istediğiniz şeyler nelerdir?

Kelime veya cümle kısıtlaması olmadan, kısa birkaç kelime veya cümleyle ya da uzun cümlelerle dilediğiniz şekilde yazmanız.

Kendinizi koşulsuz sevdiğiniz mutlu ettiğiniz ve huzurlu olduğunuz günler dilerim.

 

Uzman Klinik Psikolog Hatice Büşra KARA

busra.kara@icloud.com

 



489 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

“BANYO YAPMAK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ” - 24/04/2023
Bazen anne babalar bebekken sudan çıkmak istemeyen çocuklarının büyüdükçe yıkanmak istemediklerinden ya da el ve ayaklarını yıkamaya tepki gösterdiklerinden yakınırlar.
“ÇOCUĞUMUZDAN BOŞANIYORUZ” - 23/03/2023
Anne babası çatışma halinde olan çocukların, anne babalarından anlayış ve sabır gibi beklentileri olur.
BABA UYARICI, ANNE İSE KORUYUCU MUDUR? - 16/03/2023
Geleneksel aile yapıları değişse de anneler hala babalara babalık rollerini teslim etmekte zorlanabiliyor. Erkekler tarafından bakacak olursak, birçok erkek babalıkla ilgili iyi tanımlanamamış bu role girmekte zorluk çekiyor.
AKRAN ZORBALIĞI - 01/02/2023
Akran zorbalığı, çocukların kendi yaş gruplarında olan bir ya da birkaç kişiye; sosyal, fiziksel, sözlü ve cinsel olarak zarar vermeleridir.
TERKEDİLME KORKUSU - 12/01/2023
Yeni bir ilişkiye başlama ihtimali olduğunda nasıl olsa bu da beni terk edecek diye düşünüp hiç başlamamayı tercih ediyor musunuz ya da tam tersi çok fazla ısrarcı oluyor musunuz?
ÇOCUĞUMA EŞYALARINI VE ODASINI TOPLAMAYI NASIL ÖĞRETEBİLİRİM? - 03/01/2023
Birçok yetişkin, çocuklarının malının kıymetini bilmemesinden, dağınıklığından veya sorumsuzluğundan yakınmaktadır.
ÇOCUK İLE YETİŞKİN - 21/12/2022
Çocuk ile yetişkinin arasındaki sorunların pek çoğu, çocukların olgunlaşmaları için onların zamana ihtiyaçları olduğunu dikkate almamaktan kaynaklanır.
İNTERNET BAĞIMLILIĞI - 11/10/2022
İnternet kullanmanın farklı avantajlar sağlamasına ek olarak kontrolsüz kullanımın da psikolojik, fiziksel ve sosyal bakımdan bir takım negatif neticelere neden olduğu bilinmektedir.
OKULA GİTMEK İSTEMEYEN ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMA - 09/09/2022
Çocuklara okulu evde sevdirmeye başlamak gerekmektedir. Okuldan bahsetmeyi doğru zamanda, doğru koşullarda, çocuğunuz sıkıldığında veya evin yetersiz olduğu zamanlarda yapın ki çocuğunuz okula heveslenebilsin.
 Devamı